-
1 لسن
IلَسَنbelâgatAnlamı: iyi konuşma yeteneği, söz sanatlarını inceleyen bilgi dalıIIلَسَنَ1. sivriltmekAnlamı: sivri duruma getirmek2. ayıplamakAnlamı: kınamak, takbih etmekلَسِنfasih -
2 بالغ
Iبالَغَ1. obartmakAnlamı: abartmak2. abartmakAnlamı: bir şeyi olduğundan büyük veya çok göstererek anlatmak, mübalağalı etmekIIبالِغ1. anaç2. berkAnlamı: sert, katı, sağlam3. kızışıkAnlamı: kızışmış olan, şiddetli4. yetişmişAnlamı: gereken niteliğe yetişmiş5. fasih6. erinAnlamı: döl verebilen, baliğ7. zomAnlamı: olgun olan kimse8. iveğenAnlamı: çabuk ilerleyen9. akutAnlamı: ilerlemiş, âcil ve hâd (hastalık)10. erişkin11. sertAnlamı: pek, katı, yumuşak karşıtı12. zorluAnlamı: güçlü, kuvvetli, şiddetli olan13. yetişkinAnlamı: yetişmiş, olgunlaşmış -
3 جزل
Iجَزَلَ1. katetmekAnlamı: kesmek, bölmek2. koparmakAnlamı: kopmasını sağlamakIIجَزْل1. buncaAnlamı: epey, çok2. kerimAnlamı: elli açık3. gürAnlamı: bol ve güçlü olarak çıkan4. fasih5. mebzulAnlamı: bol, çok6. cömertAnlamı: para ve malını esirgemeden veren, eli açık, selek.semih, verimli7. bolAnlamı: alışılandan çok -
4 بليغ
بَلِيغ1. berkAnlamı: sert, katı, sağlam2. kızışıkAnlamı: kızışmış olan, şiddetli3. fasih4. sertAnlamı: pek, katı, yumuşak karşıtı5. zorluAnlamı: güçlü, kuvvetli, şiddetli olan -
5 ملسن
مُلْسِن1. carcarAnlamı: çok konuşan ve geveze olan kimse2. yavşakAnlamı: geveze3. çalçeneAnlamı: durup dinlenmeden konuşan4. çeneliAnlamı: çok konuşan5. farfaraAnlamı: ağzı kalabalık, gürültücü6. gevezeAnlamı: çok konuşan, çenesi düşük, lâfçı, lâfazan7. fasih8. lâfazanAnlamı: geveze olan kimse9. konuşkanAnlamı: çok konuşan10. cırcırAnlamı: geveze, çok konuşan bir kimse11. dedikoducuAnlamı: çok dedikodu yapan kimse12. çaçaronAnlamı: çok konuşan13. lâf ebesiAnlamı: çok konuşan, herkese lâf yetiştiren kimse14. çenebazAnlamı: çok konuşan15. boşboğaz -
6 جزيل
جَزِيل1. buncaAnlamı: epey, çok2. gürAnlamı: bol ve güçlü olarak çıkan3. fasih4. mebzulAnlamı: bol, çok5. çokAnlamı: sayı olarak büyük ve aşırı olan6. bolAnlamı: alışılandan çok -
7 ألسن
-
8 ذلق
-
9 ذليق
-
10 فصيح
-
11 مصقع
-
12 مفوه
См. также в других словарях:
fasih — sf., esk., Ar. faṣīḥ 1) Açık ve düzgün (anlatış) ... sözleri daha fasih çıkarmak için hafif şapırtılarla oynayan kırmızı dudaklarına takılıyordu. P. Safa 2) Açık ve düzgün konuşma yeteneği olan … Çağatay Osmanlı Sözlük